"Uludağ gazoz, karaköy, güllüoğlu, niğde gazozu, cihan derya, historia, iğrenç sinema filmleri, tozdan patika olmuş yol, mor havlu, çatallı anten, beşiktaş, auuuuuu, tantuni, menemen, yumurtalı ekmek, kavunlu dondurma, kazanovalık, lacoste, minik kuş, bez dolabın altındaki zula, kilyos, buzdolabında küflenen tencereler, 'nasıl olsa seneye gideceğiz' diyerek 3 senedir tamir edilmeyen uydu alıcı, 'dövüş klübü'nü 'kan sporu' ile karıştırmak, anti-yobaz, panpa, uludağ'da kayak, şile'den 3 saatte dönmek, tıkıntı, kazan, kartal heykeli, 500 liraya yapılan PES maçları, aşk adamı, olivium avm, banvit gözleme, PDA, özel menü, müzk cd'leri, sosyal diş hekimi, baharatlı fresh parfüm, ciğeristanbul" gibi kelimelerle akla ilk gelen isim...
10 senelik İstanbul macerasını sonlandırıyor.
"Sen gidince, ben pes'de kime koyacam, kimle yumurtalı ekmeğine maç yapacam, kimle parti mitinlgerine gidecem(auuuuuuuuuu)" diyerek "damar" yapıp, değerli dostum Mehmet Arıkan'ı Alanya'ya uğurlamanın verdiği sevinç, ama onu orada bekleyen hayat için(eheheuhe) de bir burukluk duyduğumu belirterek bu yazımı da sonlandırıyorum.
Yolun açık olsun ayı kartal! |